10/17

Koleksiyon Kampüs

Koleksiyon 1972 yılında kurulduğunda sadece bir zanaat atölyesiydi ve kurucusu Faruk Malhan'ın vizyonu ve azmi sayesinde şirket kısa sürede bir tasarım endüstrisine dönüştü.

Bugün marka, yaratıcılık, yenilikçilik ve detaylardaki sonsuz mükemmellik arayışından elde edilen benzersiz know-how ile hareket ediyor. Koleksiyon'un mirası, yüzyılımızı ve dünya toplumlarını ilgilendiren sorunları ele almak için yeni bir dil inşa etmek üzere tasarımcılar, mimarlar, akademisyenler ve sosyal bilimler profesörleri ile yapılan aralıksız araştırmalar sayesinde yıllar içinde organik olarak büyüdü.

İlk yıllarda odak noktası yaşam alanlarıydı, ancak yıllar içinde, dünya çapında birçok projeye hitap etmek için işyerleri, eğitim alanları ve hatta konaklama tesisleri için de yaratıcı bir portföy ile birleşen yeni bir endüstriyel dil ortaya çıktı. Koleksiyon tarafından düzenlenen geniş bir tasarım ürünleri seçkisi de bugün sofra takımları, halı ve kilimler ve aydınlatma başlıkları altında ana portföyü tamamlıyor. Bugün, geniş bir yelpazedeki tasarım parçaları Koleksiyon'un özgün diliyle bir araya geliyor.

İşyerleri için müşterilerimiz; iş hayatına ilk adımı atmaya karar veren küçük girişimlerde, tüm işyeri düzenini bize emanet eden her türlü şirkete, devlet kuruluşlarına veya STK'lara kadar uzanmaktadır. Kendine özgü bir portfolyoya sahip olan Koleksiyon, dünya çapında geniş bir müşteri tabanına hizmet vermektedir.

Zamanımızla tarihsel, mekânsal ve toplumsal düzeyde dinamik, akışkan ve sürdürülebilir bir ilişki kurmayı amaçlıyoruz. Bu nedenle, birlikte çalışma, öğrenme ve yaşama alanlarını; zamanın değişen ihtiyaçlarına uyum sağlayan, nefes alan ve evrilen yapılar olarak tasarlamak için mimarlar, planlamacılar ve tasarımcılarla iş birliği yapıyoruz.

Ana hedefimiz; tasarımcı, mimar, üretici, bayi, planlamacı ve son kullanıcı arasındaki ilişkiyi çağdaş bir diyalog zemininde yeniden tanımlamak. Bu yapılar üzerinden ortak yaratım süreçlerine imkân veren yeni platformlar ve kanallar açmayı amaçlıyoruz.

Bu yaklaşım, tasarım dilinde köklü bir dönüşümü beraberinde getiriyor: Akıllı, ekonomik, verimli, sürdürülebilir ve hatta şiirsel tasarımlar; birçok paydaşın aktif katılımıyla hayat buluyor ve dünyanın dört bir yanındaki toplumlara hizmet edebiliyor.

Süreçlerimize katılan tüm paydaşları yalnızca izleyici değil, yaratım sürecinin aktif birer parçası haline getirerek, öngörülü, ekonomik, sürdürülebilir ve zamansız tasarımlar elde ediyoruz.

Çözümlerimiz sabit veya donuk değil; değişen koşullara kolayca uyum sağlayabilen, dinamik ve akışkan yapılar sunuyor.Herhangi bir değişim gerektiğinde dahi, bu tasarımlar yüksek ekonomik verimlilik sağlayarak uzun vadeli yatırım değerini koruyor.

Farklı kullanıcıların ve müşterilerin değişen ihtiyaçlarına kolayca uyum sağlayarak, onların beklentilerini ve çalışma amaçlarını önceliklendiriyoruz. Böylece her proje için özgün çözümler öneriyoruz.

Çalışma, öğrenme ya da yaşama alanlarını birer performans sahnesi olarak görüyoruz. Her bireyin potansiyelini ortaya çıkarabileceği; mekânın nefes aldığı, bireylerin kendi tarzları, alışkanlıkları ya da kültürleriyle etkileşime geçebileceği alternatif alanlar sunmayı amaçlıyoruz. Bu sayede herkes için kendine özgü bir evren yaratmak mümkün.

Tasarımı yalnızca estetik bir alan olmaktan çıkarıp, anlamlar dünyasına taşımak istiyoruz. Bu yaklaşımla, farklı toplumsal yapılar ve kültürel ihtiyaçlara seslenerek, çok daha geniş bir insan topluluğuna katkı sunmayı hedefliyoruz.